Monday, February 28, 2011

Google Android Is the Next Windows - Venture Capitalist.

Google Android Is the Next Windows - Venture Capitalist.

Tablets May Face Retail Problems - Analyst.

Tablets May Face Retail Problems - Analyst.

Tablets Need to Get into $200 - $250 Range to Become Popular - Analyst.

Tablets Need to Get into $200 - $250 Range to Become Popular - Analyst.

Tuesday, June 07, 2005

Samsung'dan 40" inch OLED TV olarak pazarlanacak

Dünyanın çoğu alanında teknoloji liderliğine soyunan Samsung geleceğin en önemli teknolojilerinden birisi olarak görülen OLED'lerde 100 Ekran TV boyutunda bir ekran yapmayı başardı. Düşük gecikme zamanlı (1 ms civarında paneller bekleniyor), arkadan aydınlatma gerektirmeyen (enerji tüketimi çok düşüyor), renk skalası yüksek (renklerin %80'i) ve her açıdan görülebilen bir teknoloji. Ayrıca muhteşem 5000:1 kontrast oranıda bahsedilmiyecek gibi değil. Çözünürlüğü 1280x800 piksel iken parlaklığı 600 nit. Firma daha önce daha ufak boyutta olan 21" lik fakat 1920x1080 piksellik bir panelde tanıtmıştı.



Ancak bu teknolojinin gelişmesinde bir çok sorun olduğu için şimdiye kadar pazara giremiyordu. Samsung ucuz üretim tekniği ve geniş büyüklüklere ulaşabileceği için çok karlı olan büyük ekran TV'de bu teknolojiyi kullanacak. TV'nin tüm ince ekranlara göre inanılmaz bir fark yaratacağı kesin. Üstelik teknik olarak çok üstün olduğu halde arka aydınlatmalar gerekmediğinden sadece 3 cm kalınlığında bir kasaya sığacağı tahmin ediliyor. Samsung'un a-Si (Amorf Silikon) tekniği kullanması sayesinde bu paneller normal LCD üretim hatlarında üretilebilecek.

Tuesday, May 24, 2005

ŞAMPİYON FENERBAHÇE


2004-2005 Türkiye Süper Lig şampiyonu Fenerbahçe!

33 hafta sürdürdüğü müthiş mücadelesi sonrasında Fenerbahçe`miz mutlu sona erişiyor ve hakettiği şampiyonluk kupasına kavuşuyor.

Tuesday, May 17, 2005

Sony MV-700HR ; Araç içi multimedya merkezi

Araç modifikasyonu gittikçe daha çok kişinin ilgisini çekmekte. Bazı kullanıcılar aracın dış görünüşü bazıları motoru ile ilgili modifikasyonlar yapmaktalar. Ama güzel bir aracın dış görünüşü ve motoru kadar iç tasarımıda oldukça önemli. Araç içi ses sistemleri popülerliklerini artık araç içi görüntüleme sistemlerine bırakmış durumdalar. Araç içerisinde aracı kullanandan daha çok yolcular için düşünülmüş bu sistemlerle uzun yolculuklar sorun olmaktan çıkıyor.

Sony tarafından piyasaya sürülen MV-700HR, araç içinde kullanılmak üzere dizayn edilmiş portatif bir DVD Player. Cihaz DVD+-R/RW, CD -R medyalarla uyumlu. MV-700HR, DVD filmlerin yanı sıra DivX ve MP3 dosyalarınıda okuyabilmekte. 120 derece görüş açılı 7'' lik bir ekrana sahip olan cihaz istenirse elde portatif olarakta kullanılabilmekte. Beraberinde gelen ara donanımla istenirse araç ses siteminide bağlanabiliyor. Ayrıca S-Video girişi sayesinde oyun konsolu, kamera yada benzeri harici video kaynaklarıda bağlamak mümkün.



Sony MV-700HR'yi her ne kadar araç içi donanım sınıfına soksada cihaz portatif yapısı ile ev ve mobil kullanıma uygun. Beranerinde ev kullanımı için bir adaptör gelen cihaz Sony MV-100BAT pil kullanıldığında 3 saate kadar mobil çalışabilmekte. Araç içinde enerjisini 12V çakmak adaptörü ile sağlamakta. Üzerindeki Sony Memory Stick yuvası sayesinde Memory Stick'de bulunan MP3 dosyalarını çalabilmekte ve dahada önemlisi hafıza kartı içerisindeki resimleri görüntüleyebilmekte. Tatilde çektiğiniz resimler dönüş yolunda izlemek bile vaktin hızlıca geçmesine yetecektir.



Gümüş ve siyah renklerde piyasadan temin edebileceğiniz MV-700HR kızıl ötesi ile haberleşen kulaklıklara destek vermekte. Araç içerisinde kızıl ötesi haberleşmeyi kesintiye uğratabilecek ara engeller olmadığı için kulaklıklar pek sorun yaratmayacaklardır. Radyo sinyalleri ile haberleşseler daha iyi olurdu fakat firma araç radyosunun etkilenebileceğini düşünerek bu yolu seçmiş olabilir.

Araçta koltuk arkasına monte etmek için beraberinde basit bir düzenek gelen cihazın hırızlardan korumak için basit bir hareketle sökmek veya kullanıcılacağı zaman tekrar geri takmak mümkün. DVD ve MP3 dosyalarını çalabilmesinin yanında DivX oynatıyor olması, 16:9 7'' lik LCD ekranı çok amaçlı yapısı ile Sony MV-700HR bir çok kişinin arabasında görmek isteyeceği bir ürün. Fiyatı üreticiye ve özellikleri bakınca oldukça düşük kalmakta MV-700HR yurtdışında 350 avro civarı bir fiyatla satılmakta.

  • Ref: Donanim Haber

  • Tuesday, May 10, 2005

    Ucuz çok kullanıcılı internet ve ofis uygulamarı çözümü

    İngiltere bazlı Ndiyo isimli bir şirketin geliştirmekte olduğu ve şirkete de ismini veren Ndiyo projesi, Internet kafe, okul veya benzeri bir çok kişinin Internetten veya ofis araçlarından yararlanması gereken ortamlarda maliyeti çok düşük basit sistemler kurulabilmesine olanak veriyor. Geçtiğimiz günlerde İngiltere'de şu ana kadar projenin geldiği nokta hakkıda bilgi veren ve ufak bir gösterim yapan firma projeyi Newnham Research ile ortak geliştirmeye devam etmekte.

    Ndiyo, ucuz bir ana makina ve ana makinaya bağlı küçük, ucuz istemcilerden oluşan bir sistem. Ana makinaya bağlanan istemciler oldukça küçük ve basitler öyleki bu istemcilerde ram, güçlü işlemciler, sabit diskler gibi donanımlar veya lisans ücreti gerektiren yazılımlar yok. İçlerinde sadece iki (2)MB ekran kartı, ağ bağlantısı için ethernet, klavye, mouse ve ekran bağlantıları bulunan istemciler 12x8x2 cm boyutlarındalar ve şu an için prototiplerin üretim maliyetleri 190$'ın altında. İleride seri üretime geçildiğinde bu maliyet dahada aşağı düşecektir.



    Çalışma mantığı ise oldukça basit, istemciler ana makinaya bağlanıp kendileri için bir oturum açıyorlar ve kullandıkları uygulamalar, ana makinanın kaynaklarını kullanıyor. Ana makinada yapılan işlemin sıkıştırılmış görüntüsü istemciye yollanıyor ve istemciye sadece gönderilen bu görüntüyü işleyip ekrana aktarmak kalıyor. 100 Mbit bir ağ ortamında 20 istemciye kadar Internet erişimi ve ofis uygulamaları paylaştırılabiliyor.

    Sistem ana makinada istemcilerin yönetilmesi işini Ubuntu Linux işletim sistemine yüklemiş durumda. İşletim sistemi CDsi ile birlikte OpenOffice (Microsoft Ofice benzeri açık kaynak kodlu bir yazılım), Firefox, Evolution (Microsoft Outlook benzeri bir program) ve GAIM (Anında mesajlaşma programı) gibi bir çok ücretsiz ve açık kaynak kodlu yazılım geliyor. Ayrıca sistemin çalışabilmesi için ana maknaya birde Ndiyo sürücüleri kuruluyor. İşletim sistemi direk CD üzerinden boot edilerek çalıştırılabilmekte



    Gösterim için iki (2) GB ramli ve 2.2 Ghz işlemcili bir barebone PC ana makina olarak kullanılmış ve beş (5) istemci ana makinaya bağlanmış. Sistem bu şekilde ofis ve intenet uygulamalarını üzerine istemcilerde işlem yapılarak katılımcılara gösterilmiş. Ndiyo görüntüleri network kabloları üzerinden gönderme mantığı ile çalıştığından şu an için video ve hareketli görüntü gösterimi için yetersiz kalmakta. Projeyi geliştiren ekip Ndiyo'nun bu haliyle yazılım geliştiricilerin uygulama geliştirmelerine, Internet sayfalarını görüntülemeye veya ofis uygulamalarını çalıştırmak için yeterli olduğunu söylüyor. Hatta sistemin test aşamasında beş (5) kişilik bir ekip uzun bir süre Ndiyo ile oluştutulmuş sistemler üzerinde JAVA bazlı uygulamalar geliştirmişler.

    Ndiyo istemcileri o kadar küçükler ki projeyi geliştiren ekip ileride monitörlerin içlerine monte edilecek istemciler ile monitörlere analog / DVI girişi yanında birde ethernet girişi ekleneceğini ve monitörünüzü ağa bağlar bağlamaz sistemden yararlanmaya başlayabileceğinizi söylüyorlar. Yer tasarrufu ve maliyet açısından oldukça yararlı bir gelişme olacaktır.



    Ndiyo ekibi projenin ileriki adımlarında istemcilere USB girişi eklemek ve network üzerinden ses iletimi konuların yoğunlaşacaklarını USB girişi sayesinde kullanıcıların kişisel bilgilerini direk istemci üzerinden USB belleklere aktarabileceklerini söylüyorlar. Newnham Research, istemci maliyetlerini daha aşağı çekmek için bütün işlemleri tek chip de toplamayı hedefliyor ve çalışmalarını bu konuda yoğunlaştırmış durumda. Oyun, multimedya ve benzeri gelişmiş ihtiyaçların giderilmesi dışında daha çok hızlı görüntü ve bilgi akışı gerekmeyecek uygulamaların bir çok kişi tarafından ağ ortamında en uygun fiyatla paylaşılması üzerinde yoğunlaşmış proje son halini aldığında oldukçu düşük bir maliyetle yolcu terminalleri, restorantlar, okullar ve benzeri bir çok yerde kullanıcılara internet erişimi sunmak veya ofis işlemlerini yapmalarını sağlamak amacı ile kullanılabilir.

  • Ref: Donanim Haber

  • www.ogame.com.tr

    Bu aralar ilginç bir şekilde bir arkadaşımın bana söylediği ogame adlı web tabanlı uzay strateji oyuna takılmış durumdayım... Asıl ilginç olanı tek hesap ile yetinmeyip 3 ayrı hesap ile ayrı ayrı evrenlerde uğraşıyor olmam. Oyun çok oyunculu oynadığından daha ilginç bir hal alıyor. Yapay zeka sorununuz yok çünkü yapay zekada yok. Ogame de zanediyorsam 10000 kişiye yakın hesap var, ve herkezin bir gezegen olduğunu düşünürsek çok ilginç bir olgu. Kişiler bir araya gelip itifaklar kurabiliyor ve bu itifaklar öyle gelişibiliyorki 3 haneli rakamlara bile ulaşabiliyor.

    Oyuncular arasında bu derece kapsamlı bir yapı olması çok ilginç olaylarada neden olabiliyor. Savaş çıkabiliyor hatta kuralara uymayan karadeşler oyundan da çıkarılabiliyor, sonra bu çıkarılan kardeşlerden bazıları kızığ sunuculara bile saldıra biliyorlar... :) (DOS atack olmuştu bir kaç gün)

    Ogame ilginç bir hikayeye sahip ama ben bu yazıyı yazmadan hemen önce okudum. Kısaca hikaye kısmı oyuncuları pek te alakadar etmiyor. Uzun lafın kısası webden strateji oyunu oynamak isteyen herkeze tavsiye ederim. Güzel ve eylenceli olan bir oyun.

    Tuesday, May 03, 2005

    Ethernet üzerinden elektirik ihtiyacını karşılayan bilgisayarlar çok yakında - POE

    Taşınabilir cihazların kullanımı arttıkça buna paralel kullanım imkanları da gelişiyor. DSP Design adlı bir firma, direk ethernet bağlantısı üerinden güç ihtiyacını giderecebilen bir laptop üreterek bu alanda tamamen taşınabilirliğe büyük bir adım daha attı. Poet 6000 adlı dizüstü bilgisayar özel bileşenleri sayesinde ethernet kablosu üzerinden 12watt lık güç alarak gerekli olan enerji ihtiyacının çoğunu karşılayabiliyor.



    POE (ethernet üzerinden güç) çok yeni bir teknoloji değil. Daha önce kablosuz ağ erişm cihazları ve network kameralarında kullanılmıştı, fakat ilk defa bir dizüstü bilgisayara entegre edilen devre ile bu kadar somut bir şekilde kullanılır hale geliyor. Biraz üstünde düşününce çok yaratıcı fikirler ortaya çıkıyor. Elektirik hattı derdinden tamamen arınmış ve sadece standart CAT5 ethernet kablosu ile donatılan bir ağda ne kadar pratik ve kullanışlı bir çözüm olacağı çok açık. Ayrıca ağ sistemindeki Switch yada Hub' a bağlayacağınız bir UPS (Kesintisiz güç kaynağı) ile ip üzerinden çalışan telefonlar, kablosuz ağ erişim noktası, bluetooth erişim noktası ve kamera gibi bir çok bileşeni sadece ethernet bağlantısı ile elektirikler kesilse bile çalışır durumda kullanabileceksiniz.



    DSP Design, henüz Poet6000 dokunmatik ekran bilgisayarı hakkında kesin açıklamalarda bulunmadı. Yani fiyatı, sistem özellikler ve sistem bileşenleri belli değil. Fakat diğer kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, şu anda geliştirilmekte olan, POE (Ethernet üzerinden güç) teknolojisi, büyük miktarda bir ilerleme kayderek aynı kablo üzerinden 30-35Watt' lık güç sağlamayı hedefliyor. Sürekli bu değerlerde sağlanacak güç, normal bir dizüstü bilgisayarın bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek seviyede. Hatta çok düşük konfigrasyona sahip masaüstü bilgisayarları monitör hariç besleyebilecek güce sahip neredeyse. Yani hiç bir ek pile ihtiyaç duymadan sadece ağ üzerinde çalışarak hem network'e bağlanacak hemde güç ihtiyacını karşılayacak bir dizüstü bilgisayar geçek anlamda taşınabilir tabirini tam anlamıyla destekler nitelikte olacaktır.

  • Ref: Donanim Haber

  • Tuesday, April 26, 2005

    Görüntülü ev telefonlarında devrim

    1875 de Graham Bell'in telefonu bulmasından günümüze değişmeyen tek şey insanların iletişim ihtiyacı oldu. Tabi bir konuda ihtiyaç fazla ise bu ihtiyacın giderilmesine yönelik ürünlerin çeşitliliği ve üreticilerin rekabetide o kadar fazla oluyor. Günümüzde kullanıcılar sesli iletişim ile kalmayıp isterlerse gerekli ürünleri temin ederek görüntülü görüşmede yapabilmekteler.

    DSL, Kablolu TV gibi geniş bant bağlantı teknolojileri üzerinden ülkemizde, uzun bir zamandır görüntülü telefon hizmeti verilmekte. Her ne kadar herkezin merakla beklediği ve oldukça hoş bir hizmet olsada görüntülü telefon görüşmelerinde görüntünün geç gitmesi, görüntünün ses ile uyum sağlamaması, küçük ekranın kullanıcılara pek cazibeli gelmemesi veya aşırı yavaş görüntü aktarımı gibi sebeplerden dolayı bu teknoloji istenen ilgiyi görmemekte.

    1995 de Motorola'dan ayrılan Hal M. Krisberg tarafından kurulan Worldgate, yeni ürünü Ojo ile görüntülü telefonlarda yaşanan bütün sorunları fazlasıyla hallediyor ve bu güne kadarki en iyi görüntülü telefon görüşmesi deneyimini kullanıcılarına vadediyor. Peki Ojo'yu bu kadar iddalı yapan nedir? Diğerlerinden farkı ne?

    Worldgate'in antlaşma sağladığı Motorola tarafından üretilen Ojo, günümüz görüntülü telefonlarında yaşanan bütün sorunları tamamen çözen gerek görünümü gerekse kullanım şekli olarak oldukça etkileyici bir ürün. Saniyede 30 kare görüntü aktarımı yapabilen cihaz ayrıca aktarım sırasında senkranizasyon sorunlarını ve gecikmeleri ortadan kaldırarak size oldukça farklı bir görüşme deneyimi sunuyor. MPEG4 video sıkıştırma teknolojisi kullanan telefon 176x144 (QCIF) çözünürlüğünde görüntü aktarımı yapmakta. 5,5'' lik yüz ile uyumlu 16:9 dikeyde uzun dev ekranı ile sanki gerçekte kişi karşınızdaymışçasına sohbet etmek mümkün.



    Cihaz direk olarak kablo veya DSL modem üzerinden 128-bit şifreleme ile güvenli bir şekilde Internete bağlanarak IP Phone olarak kullanılmakta. Sterio Speaker Phone destekli Ojo, eğer özel görüşme yapılmak isteniyorsa kablosuz kulaklık seti ile 30 metre uzaklığa kadar kullanılabiliyor. Kablosuz kulaklık seti altı (6) saat görüşme 96 saat bekleme süresine sahip. Ojo, görüşmeye başlamadan önce görüntü engelleme ve benzeri özelliklerle özel yaşantınızı yabancı gözlerden koruyor. Resimli arayan kişi gösterimi telefon defteri, arayan kişilerin kaydının tutulması gibi özelliklerde bulunduran cihaz 35.5 x 21,6 x 19 cm boyutlarında ve 1.1 kilo ağırlığında. Ojo Kablo veya DSL üzerinden görüntülü telefon olarak kullanılabilmesinin dışında istenirse normal telefon olarakta hizmet verebilmekte.



    Ojo, gelişmiş görüntü kalitesi ve çift yönlü (Full Duplex) ses aktarımı sayesinde kesintisiz sohbet zevkini 110 Kbps gibi düşük bir bant genişliği kullanarak sorunsuz bir şekilde kullanıcıya sunabiliyor. Tabi görüntü ve sesi oldukça az bant genişliği kullanarak kaliteli bir şekilde aktarabilme yetneğini MPEG4 (H.256) görüntü kodlama teknolojisine borçlu. İlk olarak bir (1) yıl önce Amerikalı askerlerin savaş bölgesinden aileleri ile görüntülü iletişim kurmaları için kullanılan telefon şu an seri olarak üretime başladı ve 800$ gibi bir fiyattan satışa sunulacak.

  • Ref: Donanim Haber

  • Tuesday, April 19, 2005

    Hiç 5.1 Dolby Digital film çektiniz mi ?

    Uzun yıllar boyunca Türk sinemasında bile muhtemelen maliyeti yüzünden sadece büyük bütçeli(!) filmlerde gördüğümüz Dolby Digital 5.1 çevresel ses sistemi Sony'nin yeni kamerası ile artık ev yapımı filmlerde yer almaya başlayacak.



    Sony DCR-DVD403 için şu ana kadar en gelişmiş DVD-Camcorder yani DVD'ye kayıt yapan kamera diyebiliriz.

    3" DVD-RW ve 3" DVD-R mini DVD'lere kayıt yapan Sony'nin bu yeni bebeği bu formatın bazı kısıtlamaları yüzünden beklenenden daha az hareketli olan DVD-Camcorder pazarına sahip olduğu özelliklerle kesinlikle hareket getirecek bir ürün.

    10X optik zoom özellikli Carl Zeiss Vario Sonar T lens, 3.3 Megapiksel Advanced HAD CCD, Gerçek 16:9 çekim, 2.7" geniş ekran dokunmatik LCD ekran, Super SteadyShot ve SuperNight Shot Plus gece gibi özellikleri sahip olduğu çoklu mikrofonlar sayesinde gerçek zamanlı Dolby Digital 5.1 ses kaydı yapmasıyla süslüyor bu yeni Sony.

    Böyle bir üründe Dolby Digital desteğini şu anda görmemiz ise esasında bir tesadüf değil zira firma Dolby ses kaydını tabana yaymaya çalışıyor. Kısa bir süre önce Dolby Digital 5.1 Creator adındaki bu yeni lisanslama programı ile yazılım ve donanım üreticilerine (bilgisayar, kamera, vb.) Dolby kayıt teknolojisini lisanslama imkanı sunulmaya başlandı. Bu sayede üstteki Sony kamera gibi ileride pek çok ürün standart olarak Dolby kayıt desteğiyle gelebilecek.

    Dolby ile ilgili bir başka gelişmede yeni formatı "Dolby Digital Plus". Maksimum 6 Mbps bant genişliği, 13.1'e kadar çoklu kanal desteği ve çok daha yüksek sıkıştırma oranını mevcut Dolby Digital formatıyla geriye doğru uyumu ile birleştiren "Dolby Digital Plus" HD-DVD forumu tarafından da MLP Kayıpsız CODEC'i beraber zorunlu CODEC olarak seçilmiş durumda. Blu-Ray ise emektar Dolby Digital'de karar kılmış durumda.

    Her iki cephede de özellikle rakibi DTS'e karşı ciddi avantajlar elde eden firma Adobe'nin Macromedia'yı satın alması gibi yakında DTS'i alırsa hiç şaşırmayın : ))

  • Ref: Donanim Haber

  • Tuesday, April 12, 2005

    Sony'den iPod'a rakip yeni MP3 çalar

    Şu sıralar MP3 çalar piyasasında bir hareketlenme söz konusu. Sony, Toshiba, Samsung gibi elektronik devi bir çok firma iPod'un yakaladığı başarıdan sonra, kendi geliştirdikleri içerisinde sabit disk bulunan, büyük ekranlı ve hafif MP3 çalarları yavaş yavaş piyasaya sürmeye başladılar. Bu ürünlerden en çok dikkat çeken Walkman'in yaratıcı olan Sony'nin MP3 çalar serisiydi.

    Sony bu sefer daha önce çıkarttığı 320x240 yüksek çözünürlük LCD ekrana sahip 20 GB diskli HMP-A1 veya daha önceki benzer modellerden farklı olarak direk iPod'u hedef alan ve aynı tasarıma sahip NW-HD5 özellikle pil ömrü ve hafifliği ile rakibine göre bariz üstünlükler içeriyor. Dünya genelinde dağıtımına başlanan üründe 20 GB sabit disk bulunmakta ve 40 saate kadar (Sony'nin geliştirdiği 48kbps ATRAC3Plus formatı ile) pil ömrü ile rakibi iPod'a göre bariz bir üstünlük sağlamış durumda zira bu değer iPod'da 12 saat. Cihaz hem MP3 dosyalarını hemde ATRAC3Plus formatındaki dosyaları çalabilmekte.



    Ürün aynı zamanda ağırlığı ilede rakibinden üstün ağırlığı 127 gram (iPod 158 gram, iPod mini 102 gram,iPod Photo 167 ile 181,5 gram arası). Ayrıca "follow turn" özelliği ile içerisinde barındırdığı G-Sensor teknolojisi cihazın nasıl konumlandırıldığını anlayıp ekranı yatay veya dikey konumlandırabiliyor. Böylece cihazı nasıl rahat ediyorsanız o şekilde kullanabiliyorsunuz. Ayrıca yedi (7) satırlık büyük ekranıda menüler arasında gezinmeyi ve parça seçmeyi kolaylaştırıyor. Cihazın boyutları 59.9 x 89.3 x 14.5mm, iPod minide ise bu değerler 50.8 x 91.44 x 12.7mm ürün her ne kadar özellikleri ile iPod'a kafa tutsada boyutları iPod mini kadar.

    Ürün kırmızı, siyah ve gümüş olmak üzere üç (3) renk seçeneğine sahip. Ayrıca limitli sayıda üretilecek 30 GB lık versiyonda piyasada olacak. 376$ lık fiyatı ile rakibi iPod'a göre 20$ lık bir fiyat avantajınıda barındıran Sony'nin yeni Network Walkman'i NW-HD5, oldukça yüksek şarj ömrü, hafif yapısı follow turn gibi yaratıcı özellikleri ile Sony, NW-HD5 ile iPod'un karşısına gerçekten güçlü bir rakipçıkartmış olacak.



    Fakat bir gerçek varki Apple'ın iPod ile yakaladığı başarısı sadece kaliteli ve yüksek kapasiteli bir MP3 çalıcı üretmesinde değil, zira iTunes isimli online müzik alımı yapılabilen ve parça başına 1$ gibi düşük bir ücret ödeyerek istediğiniz şekilde karışık albümler yapabileceğiniz sistem aynı zamandada iPodlar ile mükemmel bir entegrasyon içerisinde. Şu sıralar genel fikir iPod'un başarısının arkasındaki en büyük nedenin iTunes olduğu konusunda.

    Sony, ürünle birlikte birde SonicStage 3.1 yazılımını kullanıcıya vermekte. Yazılım CD'den yada MP3 gibi dosyalardan ATRAC3Plus formatına dosya dönüştürme işlemi için kullanılabildiği gibi ayrıca iTunes'da olduğu gibi online müzik marketlere bağlantı sağlayarak sevdiğiniz albümleri oturduğunuz yerden satın almanızı ve cihazınıza yüklemenizi sağlıyor. Sony'nin kendine ait müzik şirketi olması belki bu konuda biraz daha avantajlı olmasını sağlayabilir bunu zaman gösterecek tabi.

    Tuesday, April 05, 2005

    Ekran kartından sonra Fizik kartı geliyor

    PPU yani Fizik İşlemci Ünitesi hayatımıza giren ilk 3D Ekran kartlarının yaptığı devrimi yapmaya hazırlanıyor. Ageia firmasının üreteceği ilk PPU'nun adı PhysX. Bildiğiniz gibi oyunlarda artık mükemmele yakın grafikler hazırlanabilirken oyunun geçtiği mekanda, giysilerde, yaratıkların tüylerinde, su similasyonunda ve patlama efektlerinde gerçekçilik sorunu yaşanmakta. PPU ise demosunda gösterildiği gibi, 40 bin tuğladan oluşan bir evin patlama ile her tuğlasına ayrılışını size canlı olarak gösterebilecek kadar müthiş. Başka yapabileceği şeyler arasında kahramanınızın üstündeki elbisenin dalgalanışı ve gerçek bir kumaş gibi hareket etmesi mümkün olabilecek.



    En güzel fizik motoru uygulaması olan patlama ve dağılma sahneleri savaş oyunlarında ciddi kullanım bulacaktır. Mesela takım oyununda top kullanarak düşmanınızın bulunduğu evi aşağı indirmeniz ya da görünebilmesi için delikler açmanız oldukça zevkli olacak. Bu aynı zamanda yine kullandığınız araçların tek parça olmasını engelleyecek bir teknoloji. Arka kısmı uçmuş bir tank kullanmak her ne kadar sıcak olsa da çok zevkli olabilir. Uçakların kanatlarından vurup bir kanadını eksiltmek en zevkli şeylerden birisi olsa gerek. Futbol sahalarında topa tepki veren çimler, kemiğe bağlı ama bir o kadarda hareketli ve esnek vücut dokuları, ormanlık arazide kurşunlardan dolayı parçalanan ve yere düşen dallar gibi örnekler saymakla bitmez.

    Nihayetinde araba yarış oyunlarında ciddi olarak kullanımı olan ve parçalanma sahneleri müthiş yapılan oyunlar mevcut fakat bunlar merkezi işlemcinin aynı anda oyun içersinde maksimum 30-40 parçayı işleyebilmesi anlamına geliyordu. Zira merkezi işlemciler yapay zekadan ve programın kodlarının çalışmasından hatta bazı grafik işlemlerinden bile sorumlular. Zaten günümüzün en güçlü işlemcileri aynı anda maksimum 300-400 cismin fizik analizini yapabiliyorlar. Ürün hem PCI hem de PCIe mimarisini destekleyecek şekilde hazırlanıyor. TMSC fabrikalarında 0.13 micron teknolojisiyle üretilen 125 milyon transistöre sahip çip piyasanın en hızlı 128 Mb GDDR 3 ramlar barındıracak. Isı üretimi bakımından sadece 25 Watt üreten kart tahminen kasanıza ekstra ses eklemeyecek.

    Ürünler yine ekran kartları gibi farklı üreticilerden pazara sunulacaklar, fiyat olarak ise şimdilik bir şey belli değil ama farklı fiyat segmentlerine farklı ürünler olacağı tahmin edilebilir (100-200$ arası). Bu yıl içersinde Aralık ayına kadar hazır kartların piyasada olması bekleniliyor. Oyun deneyimini tamamen değiştirebilecek olan bu kartlar için özel üretilmiş oyunlar bile söz konusu. Diğer yandan üretici firma oyun yazılım firmaları ile çok sıkı çalışarak çıkış tarihinde 5-15 oyunun desteğinin hazır olmasını bekliyor. Bu konuda ki en büyük isim ise Unreal Engine 3'ü üretecek olan Epic firması. Firmanın oyun üreticilere hızlıca oyunlarına monte etmelerini sağlayan API destekli fizik motoru ise Novadex. Yapabildiklerini görmek için buraya tıklayın.

    Tuesday, March 29, 2005

    Panasonic'ten 2 kat daha verimli piller

    Taşınabilir kablosuz elektronik cihazlar ne kadar fonksiyonel olurlarsa olsunlar çalışmak için ihtiyaçları olan elektrik enerjisini sağlayan güçlü pilleri olmadıktan sonra bir anlam taşımıyorlar. Günümüzde cep telefonları, taşınabilir medya oynatıcılar, fotograf makinaları ve benzer cihazlar çalışabilmek için kaliteli güç kaynaklarına ihtiyaç duymaktalar. Cep telefonları ve benzeri cihazlarda şarjlı piller kullanılarak bu sorun çözümlenmiş durumda fakat günümüzde hala bir çok medya çalıcı ve dijital fotograf makinası standart AA pillerle çalışmaktalar.

    Panasonic, sekiz (8) yıldır üzerinde çalıştığı ve geçen sene ilk ürünlerinin tanıtımını yaptığı patentli teknolojiye sahip Oxyride pillerini geçtiğimiz günlerde pazara sundu. Piyasadaki en iyi alkalin pilden iki (2) kat daha güçlü olan yeni Oxyride piller şu an için sadece AA boyutlarında olarak bulunmaktalar. Panasonic AAA boyutlarında olanlarıda yakın zamanda satışa sunacaklarını duyurmuş durumda. Geçtiğimiz sene iki (2) adet AA Oxyride pil Japonyada Panasonic'in Oxyride extreme car isimli, üç (3) tekerlekli ve bir (1) kişi taşıma kapasitesine sahip aracını içerisinde 50 kg ağırlığında yolcusu ile 1.23 km götürmeyi başarmış ve oldukça büyük ilgi uyandırmıştı.



    Oxyride piller yeni geliştirilen dioksit ve grafit ile Oxy Nikel Hidroksit den oluşan catotu ile daha yüksek voltaj üretebilmekte ve yeni vacuum poring üretim teknolojisi sayesinde aynı alana daha fazla etkin madde konulmasıyla uzun ömürlü olmaktalar.



    Matsushita Electric Industrial tarafından Panasonic için üretilen Oxyride piller dörtlü paketler halinde şu an satışta olan alkalin pillerle aynı fiyat dan 4$ dan satılmaktalar. Panasonic AA olarak satılmakta olan pillerin AAA boyutlarında olanlarınıda üretecelerini açıklamış bulunuyor. Dijital fotograf makinalarımıza, medya çalıcılara, kumandalara veya uzaktan kumandalı oyuncaklara daha uzun ömürlü güç sağlayan Oxyride pillerin PcWorld tarafından yapılan test grafiğini aşağıda görebilirsiniz.



    Şu an piyasadan temin edilebilecek en üst düzey alkalin pilden iki (2) kat daha iyi bir sonuca imza atan Oxride, şarjlı pillerin çok yakınında yer almış. Oxyride pillerin güçlü yapıları sayesinde cep telefonlarımızı seyahatlerimiz sırasında AA pil kullanan cihazlar yardımı ile hızlı bir şekilde şarj edebiliriz öyle ki iPod'unda AA pillerle çalışan seyahat şarj cihazları mevcut böylece iletişim ve eğlence keyfimiz daha uzun ömürlü olacak.

    Panasonic Oxyride pillerin teknolojisini diğer firmalarla paylaşmayacağını ve sadece bu teknolojiyi barındıran pillerin Panasonic markası altında satışa sunulacağını açıkladı. Bu şu anda piyasada pil satışı yapmakta olan firmalar için kötü haber çünkü birşeyler yapmazlarsa yarı gücünde oldukları fakat aynı fiyat etiketiyle satılan Panasonic Oxyride piller tarafından saf dışı bırakılacaklar.

    Wednesday, March 23, 2005

    IE was 'unsafe' for 98% of 2004, Mozilla safest

    Global security consultancy ScanIT shows Microsoft's Internet Explorer was "unsafe" for 98% of 2004, while rival browser Mozilla was "unsafe" for only 15%

    The figures come from 195,000 internet users who checked their systems for vulnerabilities using ScanIT's free online Browser Security Checker in 2004.

    The checker's findings showed surfers using Mozilla's Firefox browser enjoyed the shortest "exposure period" where a patch for known vulnerabilities in the browser was unavailable.

    By comparison, the scanner showed Microsoft's IE enjoyed only seven days without being subject to any known vulnerabilities, between 12 and 19 October.

    "This means fully patched IE was known to be unsafe for an incredible 98 per cent of 2004," ScanIT's CEO David Michaux says.

    "And for 200 days in 2004 - that's some 54 per cent of the time - there was a worm or virus exploiting one of those un-patched vulnerabilities," he added.

    The Mozilla Firefox, Netscape Navigator and Camino browsers combined left a smaller window for prospective attack than the more widely-used IE.

    There were only 56 days in 2004 (15 per cent of the year) where there was a publicly-known vulnerability - a remote code execution - in Mozilla's browser and no patch to fix it.

    Users of the Opera browser experienced 65 days (17 per cent of the year) exposed to un-patched remote code execution vulnerabilities, according to ScanIT's browser checker results.

    The new results show a huge rise in the number of surfers using Mozilla's Firefox browser over IE since ScanIT's previous browser checker report for 2003.

    Alla Bezroutchko, ScanIT's Senior Security Engineer, suggests the upsurge in popularity for Mozilla is partly due to the advantages it enjoys over IE, including better public disclosure of vulnerabilities.

    "Security researchers seem to be more inclined to report Firefox vulnerabilities to the Mozilla development team than IE flaws to Microsoft because of a better general attitude towards them.

    "Mozilla's Bug Bounty Program, which pays users $500 for reporting critical security bugs, is also a major incentive," Bezroutchko adds.

    Internet browser security is a growing concern both for home and business users, who are equally at risk from spyware, adware and malicious attack while online.

    Unpatched vulnerabilities in web browsers gained commercial value in 2004 as hackers and virus writers found ever more efficient ways of capitalising on the loopholes bad browser security provides.

    These include stealing users' personal information, including bank details, and sending spam emails via their private address books.

    ScanIT is continuing to develop its free Browser Security Test as part of a wider security package to protect broadband business and personal users from such attacks.

    Ensure your system is safe by taking the ScanIT Browser Security Test today:
    http://bcheck.scanit.be/bcheck

    Tuesday, March 22, 2005

    Windows XP Performance Optimization 101 @ FiringSquad

    Has your system been running a little sluggish in Windows XP lately? Perhaps you'd like to disable WinXP Service Pack 2's Security Center? If you find yourself wishing you could disable certain aspects within XP but don't know how, than perhaps Stathi's Windows XP optimization guide is for you!

    In this article you'll find tips, tricks, and tweaks for Windows XP and Microsoft's SP2 release. From install to optimizing the system tray, it's all inside!

    Windows XP Performance Optimization 101

    The Most Important Emerging Trend is VoIP

    The business case for implementing VoIP or IPT will inevitably include such business benefits as increased functionality, ACD, CTI and extension mobility whilst cost savings may be found in reduced on-net call costs and lower costs associated with moves, adds and changes. However, once inherent start-up costs are considered, it can be challenging to build a business case based entirely on cost especially for companies currently with a private internal network or having an install base that is not fully depreciated.

    Implementing VoIP requires attention to many factors including: available bandwidth, Qos/Cos policies, manageability, scalability, functionality requirements, availability (including survivable remote solutions for branch office networks), performance and security. Integration is another key consideration as, inevitably, large enterprise telephony environments often feature heterogeneous, multi-vendor networks with disparate devices deployed for the distinctive needs of their large and small sites.

    Business deployment can be hindered by the lower quality of voice over IP. Voice quality is a subjective topic and the definition of 'good' voice quality varies greatly with business needs and user expectations. Whilst lower delay, packet loss and jitter values produce the best voice quality the trade off may come in the form of increased costs associated with network infrastructure upgrades. There is also a trade off between real world limits and acceptable voice quality. Indeed some limits lie beyond easy control (such as the inherent fixed delay between geographically remote sites, for example between the UK and India).

    Whilst the benefits and opportunities provided by VoIP and IPT are compelling, in order to fully realise the potential rewards companies need now, more than ever, to ensure their IT Strategy (which may cross multiple departments encompassing voice, data, AV and application teams) is comprehensive and clearly defined. The challenge is for companies to develop a coherent strategy in a still relatively immature market.

    Mozilla Vakfı, Mozilla’yı Artık Geliştirmeyecek

    Mozilla.org sitesinde yapılan bir açıklamada Mozilla Kurumu, 2003 yılında adı FireFox olan yeni sürüm tarayıcının yapılması için planlarını uygulamaya koyduklarını söyledi.

    FireFox’un yapılmasındaki amaç Mozilla paket programındaki entegre e-posta programını ve HTML editörünü yazılım paketinden çıkartmaktı. FireFox, Mozilla Suite ile aynı kod tabanından üretildi ve aynı “Gecko” işlem motorunu kullanıyor.

    Mozilla tarayıcısının son versiyonunun kod adı “Seamonkey” ve şu an 1.7.5 evresinde. Mozilla Kurumu 1.7.6 versiyonunu önümüzdeki birkaç hafta içinde çıkarmayı planlıyor ve bu, yazılımın son resmi sürümü olacak.

    Bu tarayıcının yeni versiyonunun çıkarılmasına karar verildiği zamanlarda Mozilla Kurumu, 1.7.x serilerini geliştirmek ve desteklemek istediğini ve bir takım müşterilerinin ve ticari dağıtımcıların bu yazılımı kullanmak istediğini söylemişti. Ayrıca geçen yılın sonlarına doğru yazılımın 1.8.x beta sürümleri çıkmaya başlamıştı ve bu nedenle bir çok kişi Mozilla Suite gelişiminin devam edeceğine inanmıştı.

    Mozilla.org sitesinde yayınlanan açıklamada, “Seamonkey 1.8’in devam eden alfa ve beta sürümleri Mozilla Kurumu’nun 1.8 versiyonunun son sürümünü çıkaracağı yolunda bir beklenti oluşturdu. Bunu planlamıyoruz. 1.8 sürümleri kendi test amaçlarımız için yapıldı. 1.7.x serisi sürümler Mozilla Kurumu tarafından çıkarılacak son uzun ömürlü ve desteklenen yazılımlar olacak. Şüphesiz ki 1.8 alfa ve beta sürümleri, Mozilla Kurumu’nun 1.8 ürün serisini çıkarıp çıkarmayacağı ile ilgili bazı yanlış anlamalara yol açtı.” denildi.

    Açıklamada aynı zamanda geliştirmecilerin 1.8 serileri üzerinde harcadıkları zamana da değinildi. Mozilla.org, “Bu bizim yaptığımız büyük bir hata oldu. Bu katılımcılar, bizden memnun kalmamaları konusunda haklılar. Sadece özür dileyebiliriz ve özür dilemenin hatayı düzeltmediğinin de farkındayız.” dedi.

    Mozilla’nın yeni tarayıcısının ulaşmış olduğu başarı düzeyi ve altyapı ve kaynaklar konusunda ortaya çıkan gereklilikler, Mozilla Suite yazılımının yeni versiyonlarının yapılmaması yönündeki kararın nedenleri arasında görülüyor. (Buna rağmen Mozilla Kurumu başkanı Mitchell Baker, yaptığı bir açıklamada bu kararları için herhangi bir sebebi açıkça ileri sürmedi.)

    Fakat, Boris Zbarsky önderliğindeki yaklaşık 10 geliştirmeci, Mozilla Suite yazılımının sonu hakkındaki resmi açıklamadan hemen önce Mozilla Kurumu’na yönelik bir açık mektup yayınladı.
    Mektupta, “Bu mektuba imzalarını atan bizler, SeaMonkey’nin geleceği hakkında şu an ortada olan belirsizlik konusunda endişeliyiz.” denildi.

    Mektup, grubun projenin yönetimini eline almak istemesi ve Mozilla Suite yazılımının hali hazırdaki versiyon sistemine göre yeni sürümlerinin çıkartılması istekleri üzerine devam ediyor. Ve bu projede artık Mozilla ticari markalarının kullanılmaması isteniyor. Bunun amacı, grubun planı konusunda, “Biri tarafından finanse mi ediliyor yoksa Mozilla Kurumu tarafından resmi olarak mı karar verildi?” gibi karmaşaları önlemekti.

    Grubun mektubunda, “Eğer Mozilla bize SeaMonkey markasını kullanma hakkını vermek istiyorsa, bu yeni sürümleri “SeaMonkey Suite” olarak adlandırmak istiyoruz ve şimdiki versiyon numaralarını devam ettirmek istiyoruz.” denildi.

    “Bizce, bununla birlikte Mozilla Kurumu, eğer bu yazılım projelerinin birine devredilmediği konusunda açıkça bir duyuru yaparsa hem endişeleri gidermiş hem de istendiği takdirde Mozilla Suite yazılımının yeni versiyonlarının çıkartılmasını sağlamış olur.”

    Mozilla Kurumu başkanı Mitchell Baker, geliştirmeciler tarafından yapılan bu hareketin, açık kod (open source) sisteminin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini söyledi.

    Baker, “SeaMonkey ile ilgilenmeye devam eden bir kullanıcı ve geliştirmeci tabanı var. Geleneksel telif hakkı sisteminde bu kullanıcıların ve geliştirmecilerin hiçbir şansı olmazdı ve satıcının verdiği son versiyonu kullanmak zorunda olacak ya da istemedikleri bir güncellemeyi yükleyeceklerdi. Açık kod sisteminde ise böyle olmak zorunda değil ve Seamonkey bunun bir örneğidir.” dedi.

    Sean Michael Kerner - 17-03-2005

    Tuesday, March 15, 2005

    Cebinizdeki projeksiyon cihazı

    Almanya bazlı teknoloji geliştirme şirketi olan Fraunhofer Institute for Silicon Technology ISIT, geçtiğimiz günlerde cebe sığabilecek kadar küçük bir projeksiyon cihazını geliştirdiklerini duyurdu. Henüz prototip aşamasında olan cihaz şu an için hareketli görüntüleri yansıtma yeteneğine sahip olmasada powerpoint sunumları yada harita, yazı gibi sabit içeriğin okunması için yeterli olmakta.

    Vest pocket projector, mikro ayna teknolojisi kullanarak sabit lazer ışınını saniyenin 1/1000'i gibi bir sürede çeşitli açılarda yansıtarak görüntünün duvar veya benzeri bir düzel üzerinde piksel - piksel oluşturulması mantığı ile çalışıyor. 1.5 milimetre çapındaki ayna elektronik devreler tarafından yapılan görüntü analizi sonucu lazerin yansıtılacağı alana doğru döndürülüyor ve hemen ardından eski konumuna geri dönerek bir sonraki piksel için tekrar konumlanıyor.



    Kullanılan teknolojide şu an için çıkılabilen en yüksek çözünürlük değeri 320x240 olarak belirtilmiş ve prototip projektorun cebe sığabilecek kadar küçük olduğu fakat projeksiyon cihazının cep telefonu, PDA yada benzeri mobil cihazlara adaptasyonu için henüz çok zaman gerektiği belirtiliyor.

    Vest pocket projector'de çözünürlüğün arttırılabilmesi için mikro ayna'nın konumlanma ve tekrar eski konumuna dönme hızında ciddi iyileştirilmeler yapılası gerekiyor zira 320x240 bir görüntünün oluşturulabilmesi için bile aynanın saniyeler için binlerce kez konum değiştirmesi gerekli. Şu an için sadece fantazi ve deney aşamasında olan teknoloji gerekli ilerlemeyi kaydettiğinde PDA larmızda yada cep telefonlarımızda film izlemek yada internette dolaşmak için küçük ekranlara muhtaç olmayacağız ve bulduğumuz bir A4 kağıt yada boş bir duvar işimizi görecek.

    Tuesday, March 08, 2005

    LightScribe büyük destek kazandı

    Geçtiğimiz yılın Mart ayında haberini yaptığımız lazer ile CD üzerine resim/yazı işleme teknolojisi kazandığı büyük destek ile yoluna devam ediyor. Böylece yıllardır cd kalemlerinin çirkin görüntülerine mahkum olan son kullanıcılar satın aldıkları DVD yazıcı ile beraber anında fazla yer kaplamak ve bakım yapmaksızın bu teknolojiyede sahip olmuş oluyorlar. Böyle bir teknolojinin tek rakibi DVD yazıcınızın içine entegre edilmiş bir mürekkepli baskı sistemi olabilir (printer) olabilir.. Fakat tahminen o teknoloji gelişinceye kadar LightScribe çoktan daha da gelişmiş sürümlerine kavuşacak.

    Üstelik teknolojinin hem sürücülere hem de yazılabilir disklere ilavesi uoldukça ucuz.. Şu anda daha emekleme döneminde olan teknolojiyi içeren sürücüler 10$ ekstra maliyetten satılırken medyalarda daha ucuzlama pek yaşamadı DVD-R'lar %50, CD-R'lar %100 ekstra maliyetten satılmakta ama Dual Layer (DL- Çift katmanlı) medyaların 45$'lardan 10$'lara düştüğü düşünülürse medyalardaki fiyat farkının zamanında HP'nin iddia ettiği gibi sadece 0.02$ olacağı düşüncesi oldukça mantıklı.

    Şimdilik Nero'nun son sürümü destekleme başladı, HP'nin dahili ve LaCie'nın harici sürücüleri piyasada bulunabiliyor. Aynı şekilde medyada tedarik etmek mümkün işte tüm destek veren firmalar ; Hitachi-LG, Lite-On, Philips, Toshiba, LaCie ve BenQ.



    Yazılım tabanında ise Cyberlink, InterVideo, Nero, Roxio, Sonic, SureThing gibi ünlü firmalar var. Teknolojinin yegane kötü yanı ise basımın yazmaya göre daha uzun sürmesi. İlerde bu düzeltilebilir ama resimli güzel bir baskı yapmak istediğinizda 10 Dk'yı aşan ekstra sürelere alışmanızda fayda var.

    Bir yegane sorunda şimdilik normal veri yazımı sonrası baskı için çıkarıp ters çevirip tekrar takma zorunluluğu ilerde bu zahmetten kurtulabilirsek daha da sevindirici olacak. Lazerin tipinin ve yazma esnasında ömrünün azalması ise başka bir etken. Diğer yandan çok fazla bu özelliği kullanmayacak olan ve sık sık kopyalama yapmıyacak kişiler için bir sorun yok.